Yapı Sektöründe Öncü Bir Kadın Mühendis Züleyha Özcan ile Yapı Sektöründeki Başarı Hikayesi
Pluvia yağmur suyu çatı drenaj sistemleri uygulamalarıyla tanınan ve yapı sektöründe önemli projelere imza atan Derin Mühendislik'in kurucusu Züleyha Özcan ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Züleyha Özcan, TOBB Kadın Girişimciler İcra Kurulu Üyesi ve Ankara Ticaret Odası 41. Komite Başkan Yardımcısı olarak, mühendislik ve girişimcilik alanında pek çok başarılı projeye liderlik ediyor. Makine mühendisliği eğitimi almış ve yıllardır yapı sektöründe uzmanlaşmış olan Özcan, sektörde kadın olmanın getirdiği zorlukları ve avantajları, sürdürülebilirlik ve enerji etkin binaların geleceğini bizlerle paylaştı. Ayrıca Geberit ile olan iş ortaklığının Derin Mühendislik'e kattığı değerleri ve Pluvia sistemlerinin sağladığı avantajları anlattı.
Üniversitede Makine Mühendisliği bölümünde okudunuz ve aldığınız eğitimin şu an içinde yer aldığınız sektör ile arasında güçlü bir bağ var. Yapı sektöründe çalışmak size neler kattı? Sektörün geleceği hakkında düşünceleriniz nedir?
Makine Mühendisliği bölümünde öğrenci olduğum yıllardan itibaren Isı ve Enerji dersleri seçmeli olarak da tercih ettiğim ve çalışmaktan büyük zevk aldığım konulardı. Böyle olunca mezuniyetimden sonra da ısı ve enerji konularını içinde barındıran mekanik tesisat sektörüne dolayısı ile de Yapı Sektörüne giriş yaptım. Yapı ve İnşaat Sektörü ülkemiz ekonomisinde de büyük etkisi olan en önemli sektörlerden birisi. Bu sektör çok hızlı büyüyen, dinamik bir sektör olmasının yanında bina teknolojisindeki birçok değişim ve yeniliklerden dolayı sürekli kendinizi de yenilemeniz gereken bir sektör.
Yapı sektörü emek yoğun bir sektör olduğu için bu sektörde hem bir mühendis hem de firma sahibi bir yönetici olarak ofis ve saha çalışmalarında ekiplerimizin iş gücünün etkin kullanılması ve uygulama aşamasında sürekli değişikliğe uğrayan projelerin revizyonu ve zaman kısıtına karşı taahhüdümüzü düzgün ve zamanında yetiştirmek gibi birçok dengeyi aynı anda gözettiğimiz bir süreci yönetmeye çalışıyoruz.
Yapı sektörü dinamik bir sektör oluşunun yanında karmaşık ve aynı zamanda belirsizliklerle de dolu bir sektördür. Bu nedenle projelere hem teknik hem de finans açısından doğru bir yaklaşım göstermek gerekir. Finans yükünü çoğunlukla uygulayıcıların taşıdığı yapı sektöründe risk analizinin iyi yapılması büyük önem taşımaktadır.
Yapı sektöründe karşımıza çıkan her bir proje kendine özgü ve tekrarlanamaz olup, bu projeler için mutlaka yerinde çözümlerin üretilmesi gerekmektedir. Özetlemek gerekirse, insan emeği ve insan faktörünün büyük önem taşıdığı, standart bir uygulamaya dayanmayan ve her projede farklılıkların yaşandığı, dinamik, değişken ve hareketli bir sektörde çalışıyor olmak bana bütün bu koşullar altında dengede ve sağlam tarafta kalmak, iyi analiz yapabilmek, hızlı karar vermek ve aksiyon almak, değişikliklere kolay uyum sağlayabilmek, sabırlı olmak ve zamana karşı yapılan işler nedeniyle hızlı organizasyon yapıp, zaman kullanımı ve program yapma konusunda kabiliyetler kazandırdı.
Yapı sektöründe bir mühendis ve yönetici olmanın dışında bir kadın olarak da değerlendirme yapmam gerekirse öncelikle ben iş dünyasının cinsiyetsiz olması gerektiğini düşünenlerdenim. Yani profesyonel yaşamda tamamen cinsiyetten bağımsız olarak bilgi, tecrübe ve liyakat gözetilerek hareket edilmesi en doğru yaklaşım olmasına rağmen maalesef hem dünyada hem de ülkemizde bu konu tam anlamıyla oturmuş bir konu değil, bu nedenle bazı meslek alanlarının sadece erkeklere bazılarının da sadece kadınlara yönelik işler olarak düşünülmesi geleneği halen devam etmektedir.
Kendi adıma erkek egemen bir sektörde hem makine mühendisi hem de firma sahibi bir kadın girişimci olarak, aynı durumda kadın meslektaşımın yok denecek kadar az sayıda olması nedeniyle bu durumda belirtebilirim ki; öncelikle bilinirliğiniz çok artıyor ancak öte yandan böyle bir sektörde yer almak sizi daha mücadeleci ve kendinizi her zaman daha fazla çalışmak ve ispatlamak zorunda bırakıyor. Ancak firmamızın 20. yılına girdiğimiz bu dönemde işimize gösterdiğimiz özen ve disiplinimiz sayesinde sadece işimizle ve referanslarımızla yeni projelere imza atıyor olmak bizi çok mutlu ediyor.
Yapı sektörünün geleceği ile ilgili olarak, gelecekte en önemli konunun sürdürülebilirlik ve enerji konusu olacağını düşünüyorum. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki toplam enerji tüketiminin yaklaşık %40’ı binaların enerji tüketiminden kaynaklanmaktadır. Enerji tasarrufunun tüm dünya tarafından artık en önemli gündem maddesi olduğu günümüzde enerji etkin binalar yapı sektörünün de bir numaralı gündemi haline gelecektir.
Yaşadığımız küresel ısınma ve iklim değişikliği yapı sektöründe bugüne kadar yapılagelmiş bazı hesapların da değişimine neden olacak, başta yağış miktarları olmak üzere binalarda da bazı tasarım kriterlerinin de değişimine neden olacaktır. Yapı sektörü gelecekte bir yandan sürdürülebilir hale gelmeye çalışırken bir yandan da daha çevre dostu malzemeler, yenilenebilir enerji kaynakları ve dijitalleşmenin önem kazandığı bir sektör olacaktır.
Geberit ile iş ortaklığınız ne zamandır devam ediyor, bu ortaklık size sektörde nasıl avantajlar sağlamaktadır?
Firmamız 2004 yılından beri yani 20 yıldır yapı sektöründe mekanik tesisat uygulamaları yapmaktadır. Geberit ile iş ortaklığımız 2018 yılında başladı. Geberit gibi kendi alanında ilklere imza atmış teknolojik altyapısı güçlü bir markanın çözüm ortağı olmak bizim gibi marka değerine, firma kültürüne, sürdürülebilir ve kalite odaklı iş yapmaya kendini programlamış bir firma için çok değer katmaktadır.
Geberit markasıyla girmiş olduğumuz projelerin diğer mekanik tesisat işleri ile ilgili de görüşmelerde markanın bize bir artı değer katmış olduğunu görüyoruz. Geberit Pluvia Çatı Drenaj Sistem çözüm ortaklığı sayesinde aslında çok daha fazla projeye ulaşma imkanı sağlamış olduğumuzu memnuniyetle görüyoruz.
Özellikle son yıllarda küresel ısınmanın etkisini göstermesiyle iklim şartlarının ve hava koşullarının dengesizleşmesi Pluvia yağmur suyu çatı drenajı sistemini nasıl öne çıkarıyor? Sizce Pluvia drenaj sistemi bu değişime nasıl uyum sağlıyor?
Yapı sektörünün geleceği ile ilgili bir önceki soruya cevaben belirttiğim üzere küresel ısınmanın etkisiyle iklim şartlarında yaşanan ani değişiklikler kısa süreli, aşırı ve bölgesel yağışların artması gibi etkiler Geberit Pluvia yağmur suyu çatı drenaj sistemlerini kullanan binaların bütün bu yaşanan ani değişimlere karşı güvenli tarafta kalmasını sağlamıştır. Bizzat firmamız tarafından uygulamasını yapmış olduğumuz bir fabrika projesinde işverenimiz organize sanayi bölgesinde yaşanan aşırı bir yağışın ardından bizi arayarak; her iki yanında bulunan ve konvansiyonel yağmur drenaj sistemi kurduran iki fabrikanın yağmur drenaj sistemi aşırı yağışları kaldıramadığından fabrikaları su bastığından ve çok mağdur olduklarından bahsetti. Kendileri ise bu yağışa rağmen hiç sorun yaşamadıklarını ve ilk başta Geberit Pluvia Yağmur Drenaj Sistemi kurdurma konusunda tereddüt yaşamasına rağmen şimdi ne kadar doğru bir karar vermiş olduğunu bizimle paylaşmıştır.
Uygulamasını yaptığınız sifonik sistem projelerini düşündüğünüzde hangi projeleriniz öne çıkıyor?
2018 yılında ilk defa Geberit Pluvia Çatı Drenaj Sistemini uygulamaya başladığımızda karşımıza çıkan ilk proje o dönem için Ankara’nın önemli AVM projelerinden biri olan NATA Holding'e yapmış olduğumuz VEGA Subayevleri AVM projesi olmuştur. Bu proje, bizim ilk uygulama projemiz olması açısından öne çıkmaktadır. 2018-2024 yılları arasında irili ufaklı birçok proje gerçekleştirdik, ancak bunlar arasında 2020 yılında teslimini gerçekleştirdiğimiz Kolin İnşaata yaptığımız TAİ TUSAŞ Kompozit Fabrikası projesi öne çıkmaktadır.
2023 yılında ise Oyak İnşaat A.Ş. Tandoğan Hizmet Binası için çok özel bir uygulama gerçekleştirdik. Bu binada Ankara’da ilk defa olmak üzere Geberit Sovent ve Supertube uygulaması ile atık su tesisatlarının tamamını Geberit olarak yaptık. Böyle bir projeyi Ankara’da ilk defa uygulamış olmak ve Oyak İnşaat gibi her konuda titiz bir kuruma yaptığımız işi beğendirebilmiş olmak bizim için büyük bir kazanç oldu. Aynı projenin sifonik sistem çözümünü de Geberit Pluvia ile sağlamış olmak ve sistemin başarılı bir şekilde çalışıyor olması bizi en çok mutlu eden olaylardan birisiydi. Bunun dışında hem savunma sanayinde hem de özel sektörde pek çok değerli kuruma ait binanın çözümüne Geberit markası ile katkı koymuş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.